.3
Seksen dokuz numara kapı açık galiba.
Aa bu kız. tanıyorum ben, 36'da görmüştüm mutlaka.
Baksen, dükkan açmış kendine, ne zaman acaba?
Paris soğukya dükkanlar sıcak. camlar buğu görmedi geldiğimi.
Müşteri gelmiyomuş gelen vitrinden dönüyomuş.
-Sokağa çıkmak istemiyorum
-Evet evet sokağa çıkma bende onu dicektim.
-Dükkanda oturucam gelen gelir.
-Evet evet bu senin kaliteni belirtir.
Telefon çaldı
-Ne diyodum, ha ben bi kapının önüne çıktım hava almaya
-Paris soğuk bu ara alma hava mava
(bu kız eskiden neydi acaba. Dükkandamı doğdu topraktamı)
-Biliyorum zaten biri var camın önünde
-Aman ha sakın dışarı çıkma.
Dışarıdan gelen biri olarak ne ironi Allahım.
Aşk pazarı var düş satılan yalanlarla.
Paris soğuk, aç aşka.
Dükkan sahipleri hırsızlarıda bundan türedi bu ara
Kanun bişey yapamıyo ya
Alan razı satan razı! Ama dükkanlar kapanırsa..
Dükkanı olan bana yakın oluyo. Cık olmaz..
Kapanmasın dükkanlar.
.2
otuzaltı numara, nasılolduysa karşıkarşıya ,
seksen dokuzla, kesişiyorlar çaprazdan.
Buralara uğramışken, hala nefes alıyorken
girip konuşmak gerek biraz.
Kanatlarım ağrıyo, taşımıyo artık beni.
Ensem delinip dilimden asılıncaya kadar biraz..
... biraz vaktim var sanırım. oturup bi nefes alıyım dedim.
... karar veremiyorum hangisine oturayım.
... karar verdim. ikisindede oturuyorum bölünmek acımadı hiç.
Böldüm kendimi ikiye ikisindede oturuyorum.
Pariste yerler buz!kaymışım bi an yanlış.
Yanlış hiçbirinde oturmuyorum, bu soğuk kanlılık buzdan,
duyduğum acı kıçımdan geliyo. Düşmüşüm, paris buz.
Babası belli olmayan bi adam vardı, iki tane.
Annesi ölüm döşeğinde söylicek olmuşta susturmuş kadıncağızı
"-biriyle nie yetiniyim?"
Onun gibi hissediyorum! ne önemi varki ikiside benim.
ikiside benim ne önemi varki hangisine önce gittiğimin
Pariste yerler beyaz, başım gri kıçım kızıl.
seksendokuz numara. İçerde ısı var galiba camlar buğu..
-Ne biçim başkansın vira bak şişem sokağı kana buluyo!
-korkuttun beni rodoslu kaptan nasılsın.
-iyi iyi deli başkan seni
neyse gitti.
otuzaltı numara, nasılolduysa karşıkarşıya ,
seksen dokuzla, kesişiyorlar çaprazdan.
Buralara uğramışken, hala nefes alıyorken
girip konuşmak gerek biraz.
Kanatlarım ağrıyo, taşımıyo artık beni.
Ensem delinip dilimden asılıncaya kadar biraz..
... biraz vaktim var sanırım. oturup bi nefes alıyım dedim.
... karar veremiyorum hangisine oturayım.
... karar verdim. ikisindede oturuyorum bölünmek acımadı hiç.
Böldüm kendimi ikiye ikisindede oturuyorum.
Pariste yerler buz!kaymışım bi an yanlış.
Yanlış hiçbirinde oturmuyorum, bu soğuk kanlılık buzdan,
duyduğum acı kıçımdan geliyo. Düşmüşüm, paris buz.
Babası belli olmayan bi adam vardı, iki tane.
Annesi ölüm döşeğinde söylicek olmuşta susturmuş kadıncağızı
"-biriyle nie yetiniyim?"
Onun gibi hissediyorum! ne önemi varki ikiside benim.
ikiside benim ne önemi varki hangisine önce gittiğimin
Pariste yerler beyaz, başım gri kıçım kızıl.
seksendokuz numara. İçerde ısı var galiba camlar buğu..
-Ne biçim başkansın vira bak şişem sokağı kana buluyo!
-korkuttun beni rodoslu kaptan nasılsın.
-iyi iyi deli başkan seni
neyse gitti.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)